Aynur Ünal - Münih
Prinzregentenstr.120, Münih'de bulunan AEV'in ( Yabancı Veliler Derneği) konuğu Birol Akbaba, Alevi Dedesi idi. Bizleri aydınlattı.
Aleviler, “Ali’nin yolundan gidenler” olarak tanımlanırlar.
Her Alevi, yılda bir kez “görgüden geçme” yapar: kendi hâl ve gidişatını muhasebe eder.
Tarihsel Kökeni
Alevilik, İslam’ın ilk dönemlerinde Hz. Muhammed’in vefatından sonra ortaya çıkan halifelik tartışmaları sırasında, Hz. Ali’nin haklılığını savunan topluluklardan doğmuştur. Zamanla Anadolu’ya yayılan bu inanç, Hacı Bektaş-ı Veli gibi büyük düşünürlerin etkisiyle tasavvuf, halk kültürü ve İslam öğretilerinin birleştiği bir yol hâline gelmiştir.
Alevilik; Türk, Kürt, Arap ve diğer halkların kültürlerinden izler taşır. Bu yüzden yalnızca dini değil, aynı zamanda kültürel bir kimlik olarak da görülür.
Aleviliğin Temel Değerleri
Eline, beline, diline sahip ol.
İkrar vermek: Yola girmek için verilen söz.
Görgü cemleri: Yılda bir yapılan, kişinin toplum içindeki davranışlarının değerlendirildiği tören.
Alevi cemlerinde her bireyin farklı bir hizmet görevi vardır. Bu görevler hem dini hem toplumsal sorumlulukları ifade eder.
-Dede / Mürşit Yolun önderidir; cemleri yürütür, nasihat verir, adalet sağlar.
-Rehber Taliplere (öğrencilere) yolu öğretir, dedeye yardımcı olur.
-Gözcü Cem sırasında düzeni sağlar, sessizlik ve saygıyı korur.
-Zakir Bağlama çalar, deyiş ve nefesler söyler.
-Süpürgeci Cem yerinin temizliğinden sorumludur.
-Kurbancı Kurbanı hazırlar, adak işlerini yürütür.
-Peyikçi Cemin duyurusunu yapar.
-İbrikçi / Saka El yıkama, su hizmetini yürütür.
-Çerağcı Mumları yakar, ışığın (nurun) sembolünü taşır.
Bu hizmetler, Aleviliğin eşitlik, dayanışma ve topluluk bilinci üzerine kurulu yapısını yansıtır . Görevleri, yalnızca dini ritüeller değil; aynı zamanda toplumsal sorumluluk, paylaşım ve insan-ı kâmil (olgun insan) olma yolculuğunu temsil eder.
Yorum Yazın