Başarısızlık korkusu, tükenmişlik ve yalnızlık Bir yanda dijitalleşmenin hız kazandığı Almanya’da vatandaş daireleri çevrimiçi hizmet kapasitesini artırırken, diğer yanda modern dünyanın genç ebeveynleri sessiz çığlıklar atıyor. Gelişen teknolojiler, kolaylaşan işlemler, otomasyon ve yapay zekâ…
Peki ya insan? Özellikle de ebeveyn olan genç bireyler? Geçtiğimiz günlerde Almanya’da yayımlanan bir gazetede dikkat çekici bir araştırma yayımlandı. Araştırma, Almanya’daki genç ebeveynlerin ruh hâline dair çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.
Z kuşağından olan 30 yaş altı ebeveynlerin üçte ikisi başarısızlık korkusu yaşadığını, her iki ebeveynden birinin sık sık kendini yetersiz hissettiğini ve her altıncı ebeveynin ise tükenmişlik sendromunun eşiğinde olduğunu gösteriyor.
Özellikle anneler, bu yükün altında çok daha fazla eziliyor. Modern çağda ebeveynlik artık sadece çocuk yetiştirmek değil, aynı zamanda sistemin ve toplumun dayattığı beklentilere karşı ayakta kalabilme savaşı.
Araştırma, annelerin büyük bir kısmının kendilerini yalnız hissettiklerini ve yeterli destek görmediklerini gösteriyor. %58’i partnerinden veya ailesinden yeterince destek alamadığını belirtmiş. Bu oranlar bize sadece bir sosyolojik tespit sunmuyor, aile yapısının temelinden sarsıldığını da gösteriyor.
Almanya gibi sosyal devlet anlayışının yaygın olduğu bir ülkede dahi genç ebeveynlerin bu denli yalnızlaşması, sistemin insanı unutmaya başladığının açık göstergesidir.
Bir yanda belediye hizmetleri saniyeler içinde dijital ortamda sunulurken, öte yanda genç ebeveynler mesai baskısı, ev işleri ve çocuk sorumluluğu arasında ezildiklerini dile getiriyor. Teknolojik ilerleme ile insanî gerilim arasındaki uçurum her geçen gün büyüyor.
Bu iki tablo, birbirine paralel değil; zıt eksenlerde ilerliyor. Dijitalleşen devlet sistemi, insanî destek sistemleriyle eş zamanlı güçlendirilmediği sürece, toplumun omurgasını oluşturan aile kurumu çökmeye devam edecek. Bizim meselemiz artık sadece teknolojiyi değil, insanı da geliştirmek olmalı.
Çünkü her çocuk bir gelecekse, her ebeveyn de o geleceğin teminatıdır. Genç anne babaların yalnızlığı, toplumların geleceğini tehdit eden yapısal bir yaraya dönüşmekte. Ve unutmayalım: Toplumlar sadece dijital sistemlerle değil, sağlıklı ve desteklenen ailelerle ayakta kalır.
Yorum Yazın
Facebook Yorum