Ekim-Kasım 2014’te sahnelenen oyun basit değildi; “Tavşana kaç, tazıya tut” deyimiyle özetlenebilecek kadar da masum değildi. IŞİD bahanesiyle başlatılan Kobani saldırıları üzerinden, ABD ve İngiltere öncülüğünde oluşturulan uluslararası baskılar sonucu, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (KBY) bağlı peşmergeler Türkiye topraklarından geçirilerek PYD’nin kontrolündeki bölgelere sokuldu.
Türkiye bu geçişe izin verdi. Evet, izin verdi. O dönem ne deniyordu? “Analar ağlamasın.” Oysa göz göre göre kurulan tuzak, milletin gözünün içine baka baka “barış süreci” diye pazarlandı. PYD’nin ve PKK’nın fiilen yerleşmesini sağlayan adımlar, “çözüm” adı altında atıldı.
Çözüm değil; sistematik bir hazırlıktı bu. PYD’nin hâkimiyetinde olan bölgelere, kalıcı demografik inşalar yapıldı. Süreç sona erdiğinde ise geriye, silahla değil, imajla iş gören bir yapılanma bırakıldı. Ne hikmetse, tam da bu süreçte ABD yönetimi, YPG’yi “terör örgütü” değil, “etkili bir müttefik” olarak ilan etti.
Türkiye ise içeride hâlâ “barış süreci”ni konuşuyordu. Bugün aynı oyun yeniden ısıtılıyor. Bu kez sözde “Çocuklar babasız kalmasın” deniyor. Ama biz biliyoruz ki bu sloganlar gerçek bir barışın değil, harici planların iç kamuoyuna pazarlanma aracıdır. “Terörsüz Türkiye” diyerek zihinleri yumuşatma çabası, geçmişte “çözüm süreci”yle nasıl sonuçlandıysa, bugün de benzer bir rotaya hizmet etmektedir.
Bu millet, kimin neyi planladığını, hangi hamlelerin kimlerin çıkarına hizmet ettiğini, hangi türkünün neyin üstünü örtmek için söylendiğini çok iyi bilmektedir. Unutmayalım: Barış, adaletle mümkündür. Gizli ajandalarla, dış telkinlerle, içi boş sloganlarla değil. Ve şimdi sıradaki perde açılıyor…
Bu sürecin ilk durağı Irak’tı, sonra Suriye oldu. Şimdi sırada İran var, sonrasında ise Türkiye. Kurgulanan senaryonun hedefi artık açıktır. Bu coğrafyada sözde barış planlarıyla şekillendirilen yeni yapılar, aslında yeni sınırların, yeni krizlerin ve yeni bağımlılıkların altyapısıdır. Bu oyunu bozmak, sadece siyasi değil, milletçe tarihî bir sorumluluktur. Şaban Turhal 14 Mayıs 2025
3 bölüm bu yazımdan 1.ci Bölüm
Yorum Yazın
Facebook Yorum